“System Sprenger” ve Yaşattıkları

Kasım 28, 2023
3 Dakika Okuma Süresi

“SYSTEM SPRENGER” VE YAŞATTIKLARI

Yetişkinlerde Psikopatoloji Dersi kapsamında, çocukluk dönemi psikolojik rahatsızlıklarına ilişkin “System Crasher” olarak da geçen 2019 yapımı ve Nora Fingscheidt’ın yönettiği Alman filmi System Sprenger’ı izledim.

İzledikten sonra da uzun süre kendime gelemedim; çok sert bir filmdi ve bence herkesin büyük beğeniyle filmi izleyebilme ihtimali yok; o açıdan herkese tavsiye edilebilir mi? Tartışılır. Film, bir çocuğun hayatı yetişkinler tarafından nasıl mahvedilir ve sistem bunun karşısında nasıl izleyici kalabilir bunun filmiydi ve izlerken de boğazınıza bir yumruk gelip oturuyordu; eliniz kolunuz Nora için bağlı kalıyor ve bu hislerle filmi bitiriyorsunuz. Eğer yazılanlar ilginizi çektiyse, buyrun yazının kalanına; ancak yazı spoiler içermektedir, bu konuda sizi uyarmış olayım

Başrol karakteri 9 yaşındaki Benni, annesi tarafından devlet kurumuna verilmiş ve neredeyse 40’a yakın kurum tarafından reddedilmiş, öfke problemleri yaşayan, psikolojik olarak rahatsız bir çocuktur. Rahatsızlıklar incelendiğinde en çok dikkat çeken konu, eşyalara ve diğer kişi/çocuklara uygulayabildiği şiddettir. Rahatsızlıklarının ana nedeninin annesine olan bağlanma sorunundan kaynaklandığı görülmektedir; yaşadığı çocukluk travmalarından ötürü düzensiz bağlanmaya (disorganized attachment) sahip; bir yanda onunla olmak istiyor, annesinin varlığı onu mutlu ediyor ama bir yandan da ona bir şeyler atabiliyor ve zarar verebiliyor. Filmde maalesef Benni’nin çocukluğunda yaşadığı travmanın kök sebebi açıklanmıyor; geceleri altını ıslatma durumu var; geçmişten parça parça anlar gösteriliyor filmde (özellikle sinirlendiğinde görüntü pembe olduğunda gösterilen sahneler); bebek iken yüzüne bez bastırılmış bu paylaşılıyor bir sahnede ve yüzü ellendiğinde aşırı tepki gösterdiğini izliyoruz. Ayrıca annesinin günceldeki partnerinden de hiç hoşlanmadığını, bir gece annesinin evine yerleştiği kurumdan gizlice kaçıp geldiğinde bunu annesine söylediğini görüyoruz; annesinin partneri Benni’ye fiziksel şiddet uyguluyor (hatta eve geldiğinde onu dolaba sokuyor) ve o yüzden annesinin ondan ayrılmasını istiyor. Benni’de tavır bozukluğu (conduct disorder) olduğunu söyleyebiliriz, yerleştiği çocuk esirgeme türü kurumlarda hep sorun çıkartıyor, eşyalara zarar veriyor, oradaki görevlilerle tartışıyor, başka çocuklarla- kendisiyle dalga geçildiğinde veya yüzü ellendiğinde- kavga ediyor. Okula da gidemiyor düzenli. Aksi asilik rahatsızlığı (oppositional defiant disorder) diyebileceğimiz rahatsızlığa da sahip çünkü erişkinlerle tartışıyor, kolay sinirleniyor, toplumsal kurallara uyamıyor. Son olarak Benni’de sınırsız toplumsal katılım bozukluğu (disinhibited social engagement disorder) belirtileri görüyoruz; çok tanımadığı sosyal güvenlik görevlilerine (Micha gibi) aşırı güveniyor, devamlı yanlarında kalıp konuşmak ve onlarla evlerinde yaşamak, ailelerinin parçası olmak istiyor, mesela Micha karakterinin özellikle babası olmasını istiyor ve onun bebeğini sahipleniyor, kucağından bırakmak istemiyor. Aslında küçük Benni’nin istediği sadece bir yuva, aile ortamı ve bağlanmak ancak kurumlar ve çalışanlar ona bunları veremiyor maalesef…

Filmin bir de sosyal boyutu var. Frau Bafane karakteri, sosyal hizmet görevlisi olarak Benni’ye elinden geldiğince destek olmaya çalışıyor; annesiyle iletişiminde aracı, ona uygun barınma yeri bulmak için uğraşıyor, öfkesini denetlemeye yönelik görevli buluyor ancak filmin ilerlemesiyle sistemin nasıl tıkanıp Benni için sonuçsuz hale geldiğini görüyoruz. Sonuçta kamu görevlileri bir noktada görev yapma durumunda gösteriliyor; Benni’ye aile gibi olamıyorlar, öz annesi zaten kabul etmiyor Benni’yi; Frau Bafane’nin çaresizce ağladığı ve Benni’nin büyük bir olgunlukla onu teselli ettiği sahne bu yetersizliği çok iyi ifade ediyor. Filmde ayrıca psikoterapi gösteren bir sahne göremediğimi belirtmek isterim; doktorun Benni’ye ilaç verdiği sahneleri görüyoruz ancak konuşma terapisi yapılmıyor. Bu açıdan da sosyal devlet kısmı filmde yetersiz gösterilmiş. 

Özetle, System Crasher sert bir film. Çocukluk travması etrafında şekillenen bir senaryosu var ve herkesin izlerken dayanabileceği bir film olmayabilir. Ancak küçük bir çocuğun, önce annesi sonra da sistem tarafından dışlanınca, psikolojisinin ne kadar dibe vurabileceğini göstermesi açısından başarılı ve etkileyici bir film. Tüm çocukların aileleriyle beraber mutlu ve sağlıklı kalabildiği günlere… 

                          Yeşim Kılıç

 

Social Minds

Sosyal biliş alanına ilgi duyan, psikolojiye merakla bakan bir grup lisans öğrencisiyiz.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Son Yayınlanan Yazılar

Uzaklaşmak daha da yakınlaşmak mıdır?

Psikolojik Mesafe Teorisi’ne göre, bir şeyden fiziksel veya duygusal olarak uzaklaştıkça onu daha soyut, geniş ve anlamlı bir çerçevede değerlendirme eğilimindeyiz. Post Views: 30

Kaçırmayın!