Yeni Yılda Hediyeleşme Psikolojisi

Mart 21, 2024
4 Dakika Okuma Süresi

Anahtar kelimeler: Yeni yıl, Yeni başlangıçlar, Kültürler, İnançlar, Yaşayışlar, Umut, Mutluluk, Hediyeleşme, Marcel Mauss, Karşılıklılık ilkesi, Sosyal Bağlar, İktidar, Ritüel, Değer, Denge, Batallie, Toplum, Sosyal, Kültürel, Sembolik, Duygusal değer, Kapitalizm

 Yeni yılın göz kamaştıran ışıltılı renkleri, renklerden öte kendine has enerjisi pek çok kişiyi hayran bırakır kendine. Yeni başlangıçları kutlamanın verdiği yarı coşkulu yarı çekingen tavır o gece hakimdir bazısının zihnine. Sahi zihnimize hâkim olan düşüncelere değinmişken, siz hiç yeni yıl ruhunun ve bize getirdiklerinin zihnimizdeki yansımalarını düşündünüz mü?

Kültürler, İnançlar, Yaşayışlar farklı olsa da yeni yıl herkese bazı şeyler çağrıştırır. Umut, Mutluluk, Yeni başlangıçlar. Bu yeni başlangıçlar her kültürde farklı kutlanır. Hristiyanların Noel’inde hediyeleşme faslı farklı olsa da insanlar yeni yılın gelişini hediyeleşerek kutlarlar. Bazı kültürlerde hediyeleşmek dinsel bir sembol olsa da psikolojik çalışmalara göre bunun başka pek çok nedeni var. Peki siz yeni yılda hiç kendinize hediye aldınız mı? Bir kişinin kendine hediye almasıyla, bir başkasına hediye alması elbette kişinin ruhuna bambaşka yerlerden dokunur. Ancak bazı çalışmalar gösteriyor ki, kendimize hediye almaktansa başkalarına hediye almak ve bağış yapmak bize kendimizi daha iyi hissettiriyor. Bir grup araştırmacı, bağışın beynin sosyal bağlanma ile ilişkili bir bölgesini harekete geçirdiğini buldu (Moll ve ark., 2006). Başkasına hediye aldığımızda aslında sosyal bir bağlanma motivasyonu kullanmış oluyoruz. Bu bağlanma şekli güçlü bağlar ve kalıcı ilişkiler kurmaya yardımcı oluyor.

Hediyeleşme kavramı ve aslında hangi iç güdülerle hareket ettiğimizi araştırırken Marcel Mauss’un düşünceleri yeterince yol gösterici olacaktır. Marcel Mauss ünlü Fransız sosyolog ve etnolog, “Hediye: Alınan ve Verilen” adlı eseriyle tanınıyor. Mauss’un düşünceleri hediyeleşme üzerine kapsamlı bir davranış ve tutum analizi sunuyor. Birçok farklı alt başlığa ayırdığı bu motivasyonlar oldukça farklı konuda hediyeleşme üzerine sorduğumuz sorulara ışık tutuyor.

Sosyal Bağlar ve İktidar: Mauss‘a göre, hediyeler sadece maddi değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal bağlar kurmamıza yardımcı oluyor. Hediyeler, toplumsal ilişkilerde iktidar dinamiklerini de yansıtabilir. Bir hediye almak veya vermek, toplumdaki kişisel ve sosyal statümüzü güçlendirebilir veya zayıflatabilir. Karşımızdakine bir hediye verirken sadece o hediyenin anlamını değil, o kişinin veya grubun üzerinde kurabileceğimiz iktidarı da anımsıyoruz. Bir insana bir hediye verdiğimizde ister istemez ilişkilerde dikkat edilmesi gereken bir iktidar dengesi yaratıyoruz. Kişiler arasındaki dengesiz hediyeleşme dinamiği, çok pahalı veya anlamlı bir hediye alan taraf için iktidar, dengeyi kaybeden kişi için utanç duygusu yarabilir ve ilişkilerde kısa sürede görülebilecek sorunları beraberinde getirir.

Hediyeleşmenin Ritüelleri: Mauss, hediyelerin verilme ve alınma sürecinin sosyal ve kültürel bağlamlar içinde ritüelleştiğinden ve sembolik anlamlar taşıdığından sıkça bahsediyor. Bu ritüeller, toplumun değerlerini ve normlarını yansıtarak toplumsal düzenin korunmasına katkıda bulunuyor. Söze başlarken konuştuğumuz üzere, ritüeller her topluma, etnik kökene, dine veya yaşayışa göre değişse de anlam taşıyan hediyeler toplumları bir arada tutmayı kolaylaştırıyor.

Değer: Mauss, hediyelerin sadece maddi değerleri yansıtmadığını, aynı zamanda toplumsal değerlerin ve normların bir yansıması olduğunu savunuyor. Hediyelerin değeri, toplumun içinde bulunduğu sosyal, kültürel ve ekonomik bağlamlara göre belirlenir. Aslında bir topluma göre kıymeti olmayabilen bir hediye başka toplumlarda çok büyük bir jest olarak görülebilir. Bu, daha çok eşyalara ve kavramlara ne anlamlar yüklediğimizle ilgilidir.

Mauss’a benzer olarak, Bataille, hediyeleşme eyleminin, sadece ekonomik değeri olmayan, aynı zamanda sembolik ve duygusal değerleri olan hediyeleri kapsadığını savunuyor (Batallie,1949). Bu nesneler, toplumsal ve kültürel kodları taşıyarak toplumsal ilişkilerimizi şekillendiriyor. Hediye alıp verirken aslında pek çok zaman toplum tarafından kabul gören nesneleri hediye etme eğilimimiz olduğunu görmek pek güç değil, hediyenin ekonomik değeri kadar o toplum için anlamı ve değeri de çok mühim. Bu anlam bazen bizim lüks ile ilişkilendirdiğimiz duyguları açığa çıkarmamızda bir aracı görevi görüyor. Batallie bu durumun lüks bir deneyim arzusu olduğunu kapitalizmi iğneleyerek betimliyor (Batallie,1949). Toplumların hediyeleşme eylemine yüklediği anlamlar ve altında yatan sosyal bağlamlar, maruz kaldıkları düşünceler ve yaşanmışlıklarla şekilleniyor.

Maus’un hediyeleşmeye dair fikirleri birçok farklı açıdan hediye alma ve vermeyi yorumlamamızı sağlayacak gibi görünüyor. Maus’a benzer toplumsal izler taşıyan yorumlarının yanı sıra Batallie, ekonomik açıdan bir perspektif ekleyerek hediyeleşmeyi başka bir açıdan ele alıyor. Hediyeleşme psikolojisine ışık tutan bu araştırmalar gösteriyor ki hediye almak birine değer vermek ve onu mutlu etmek istemekten çok daha fazlası.

Şevval Coşkunmeriç

 

Kaynakça

Bataille, G. (1949). La Part Maudite

Mauss, M. (1950). The Gift. Presses Universitaires de France. https://monoskop.org/images/a/ae/Mauss_Marcel_The_Gift_The_Form_and_Functions_of_Exchange_in_Archaic_Societies_1966.pdf

Moll, J., Krueger, F., Zahn, R., Pardini, M., Oliveira-Souza, R., & Grafman, J. (2006). Human frontal-mesolimbic networks guide decisions about charitable donation.

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17030808/

Schwartz, B. (1967). The Social Psychology of the Gift. American Journal of Sociology

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Son Yayınlanan Yazılar

Uzaklaşmak daha da yakınlaşmak mıdır?

Psikolojik Mesafe Teorisi’ne göre, bir şeyden fiziksel veya duygusal olarak uzaklaştıkça onu daha soyut, geniş ve anlamlı bir çerçevede değerlendirme eğilimindeyiz. Post Views: 31

Kaçırmayın!